Koronavirüs sürecinde elektrikli araçlara talep artacak

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, OİB tarafından otomotiv sektöründe katma değerli ürün ve teknolojileri geliştirerek ihracatı artırmak amacıyla Ticaret Bakanlığının desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğünde "Elektrikli Araçlar" temasıyla düzenlediği, 250 bin lira ödüllü "9. Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması"nın online düzenlenen kapanış etkinliğinde konuştu.

Türkiye otomotiv endüstrisinin sürdürülebilir şekilde 14 yıldır ihracatın lideri olduğunu hatırlatan Çelik, sektörün bu yıl da 15'inci şampiyonluğa emin adımlarla ilerlediğini belirtti.

Endüstrinin 2018'de 31,6 milyar dolar ihracat ve ülkenin toplam dış satımından aldığı yüzde 19 payla Cumhuriyet tarihinin sektörel bazında kendi ihracat rekorunu kırdığını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:

"Son 3 yıllık ortalamamız 30 milyar doların üzerinde. Endüstrinin yüksek kalitede ve uluslararası standartlarda farklı model üretimiyle hem ticari araçlar hem de binek otomobillerde önemli bir ihracatçı konumunda. Ülkemiz ayrıca dünyanın 14'üncü, Avrupa'nın ise 4'üncü büyük motorlu araç üreticisi konumunda yer almakta. Bu durum tedarik endüstrisi üretimine ve ihracatına da olumlu yansıyor. Bugün endüstrimiz dünyada kalite bilinci, üretim kabiliyeti, tedarik altyapısı olarak mükemmel bir noktada ve aranan bir üretim merkezi konumunda." dedi.

"AB'DE YILIN İLK YARISINDA ELEKTRİKLE ŞARJ EDİLEBİLEN ARAÇ SATIŞLARI YÜZDE 77 ARTTI"

Dünyanın büyük bir değişimden geçtiğine ve hayatın giderek dijitalleştiğine dikkati çeken Çelik, büyük veri, nesnelerin interneti, e-mobilite gibi kavramların hayatın tam ortasında yer aldığını dile getirdi.

Bu değişimin en fazla etkilediği sektörlerin başında otomotiv endüstrisinin geldiğini anlatan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Geleneksel, içten yanmalı motor ile çalışan, mekanik ağırlıklı araçlar yerini elektrikli, birbiriyle bağlantılı, otonom; yani yapay zeka tarafından idare edilen yazılım ağırlıklı araçlara bırakıyor. Türkiye olarak dünyada yaşanan bu dönüşümden uzak kalmamamız gerektiğini düşünüyoruz. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan ülkemizin bu dönüşümün önemli bir parçası olacağını inancımız tam. Bu noktada OİB olarak hedefimiz; Türkiye'nin üretim merkezi konumuna, tasarım ve geliştirme yeteneklerini de eklemek. Otomotiv endüstrisinin elektrikli ve otonom araçlar çağına girdiği, ülkemizin yerli elektrikli araç yatırımına hız verdiği bir dönemde biz de bu yılki temamızı 'Elektrikli Araçlar' olarak belirledik. Her ne kadar elektrikli araçların toplam pazar içindeki payı henüz düşük gözükse de çevre duyarlılığının yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde bu oran hızla artıyor. Örneğin bu yılın nisan-haziran döneminde AB ülkelerinde şarj edilebilen hibritleri de içeren araç (ECV) satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 53 artış gösterdi. AB ülkelerinde yılın ilk yarısında ise elektrikle şarj edilebilen araç satışları yüzde 77 artış gösterdi. Böylece geçen yılın tamamında yüzde 3 olan elektrikle şarj edilebilen araçların toplam satışlar içindeki payı, bu yılın ilk 6 ayında yüzde 7'ye ulaştı. Oransal bazda elektrikli araçların toplam pazardan aldığı pay olarak baktığımızda yüzde 130'luk büyüme var. Bu rakamlara kendiliğinden şarj olabilen hibrit araçlar dahil değil. Onları da dahil ettiğimizde oranlar çok daha hızlı yükseliyor."

Çelik, Kovid-19'un hava kirliliğinin yüksek olduğu bölgelerde yaşayan insanlarda daha ağır seyrettiğine yönelik değerlendirmeler yapıldığını belirtti. Bu tespitle ilgili değerlendirmeleri aktaran Çelik, "Pandemi sürecinin özelikle gelişmiş ülkelerde elektrikli araçlara yönelik talebi artıracağı tahmin ediliyor. Yine AB'nin giderek daha katı hale getirdiği emisyon standartları, küresel iklim değişikliğine yönelik farkındalığı artırması da tüketicileri elektrikli araçlara teşvik eden unsurlar oluyor. Bu yıl AB pazarında pandemi nedeniyle yaşanan daralmaya rağmen elektrikle şarj edilebilen araç satışlarının artması da bunun göstergesi." diye konuştu.

"GİRİŞİMCİLERİMİZ 350 MİLYON LİRA DEĞERLEME RAKAMLARINA ULAŞMIŞ"

Yarışmanın yürütme kurulu başkanı Ömer Burhanoğlu da bu yıl 9'uncusu gerçekleştirilen organizasyonda bugüne kadar 4 bine yakın projeyi değerlendirdiklerini, bunlardan 193'ünün desteklendiğini, 31'inin de yarışmada ödül aldığını bildirdi.

Burhanoğlu, 1,4 milyon lirasının Bing Bang tarafından, 1,7 milyon lirasının da yarışmadan ödül olarak verildiğini anlatarak, "Yarışmadan çıkıp İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi desteği alan girişimcilerin yüzde 65'i halen faaliyetlerine devam ediyor. Bunlardan yüzde 48'i şirketleşmiş durumda. Girişimcilerimizin 375 kişiyi istihdam ettiği gözüküyor. 82 milyon lira ciroya ulaşmışlar. 26 milyon lira yatırım almışlar ve 350 milyon lira değerleme rakamlarına ulaşmış bu girişimcilerimiz. Rakamlar gayet güzel, iyi bir başarı ama yeterli mi, değil. Çünkü girişimcilerde ulaştığımız bu güzel seviyeyi sürdürülebilir hale getirmek, onları daha değerli ve küresel arenada yarışacak seviyeye çıkarabilmek için muhakkak yatırımcılarımız var." ifadelerini kullandı.