Tedarik sanayisinde doluluk oranı yüzde 90'a ulaştı
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, eylül ayında beklentinin çok yüksek olduğuna dikkat çekerek, "Kendi şirketlerimizde bile yüzde 90’a yakın bir doluluk oranı var." dedi.
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, eylül ayında beklentinin çok yüksek olduğunu belirterek, ''Kendi şirketlerimizde bile yüzde 90’a yakın bir doluluk oranı var. Bu şekilde olması beklemediğimiz bir şeydi. Baktığımız zaman sektörde hemen hemen her şirkette inanılmaz derecede yoğunluk var.'' ifadelerini kullandı.
TAYSAD açıklamasında, derneğin Türkiye otomotiv sektörünün üretim, satış ve ihracat verileri doğrultusunda yılın sekiz aylık dönemini ve yıl sonu beklentilerini paylaştığı belirtildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, ''2020 yılı, adeta ölümü neredeyse görmeye yakın bir dönemden geçip ondan sonra sıtma, sonra da iyileştiğimiz bir dönem oldu.'' ifadelerini kullandı.
Kanca, daha mutlu ve keyifli olduklarını belirterek, ''Tahmin ettiğimiz gibi önce inanılmaz bir düşüş oldu. O düşüş artık yukarı doğru çıkıyor. Belki de en iyi haberlerden bir tanesi otomotiv sektöründe üretimin devam etmesine rağmen önemli bir sağlık sorunu olmaması. Yani hem ürettik hem de hastalığın yayılmasına engel olduk.'' değerlendirmesinde bulundu.
Eylül ayında beklentinin çok yüksek olduğuna dikkati çeken Kanca, ''Kendi şirketlerimizde bile yüzde 90’a yakın bir doluluk oranı var. Bu şekilde olması beklemediğimiz bir şeydi. Baktığımız zaman sektörde hemen hemen her şirkette inanılmaz derecede yoğunluk var. Sektörün kimi oyuncuları 3 vardiyaya tekrar döndü ve gece gündüz üretim yapıyor. Bazılarında fazla mesai bile söz konusu olmaya başladı.'' yorumunda bulundu.
"Dünyada üretim 97 milyondan 72 milyon adetlere kadar düşecek"
Kanca, küresel pazarlar ile Avrupa pazarlarındaki güncel durumu aktararak, ''Son 4-5 yıldır küresel otomotiv endüstrisi 92 ile 97 milyon adet arasında bir üretim gerçekleştiriyordu. 2020 yılında bu rakamın yüzde 22 daralmayla 72 milyon adede kadar düşeceğini tahmin ediyoruz. Bu aslında inanılmaz bir düşüş. Avrupa’da üretim adetleri son 5 yıllık ortalamalara bakıldığında 22 milyon adet seviyesindeydi. Bu sene Avrupa’daki üretimin 16 milyon adet seviyesinde tamamlanmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Söz konusu rakamlara göre, dünyada yüzde 13, Avrupa’da ise yüzde 15’lik bir düşüş olduğunun görüldüğünü belirten Kanca, şu değerlendirmede bulundu:
"Bütün bunlara rağmen 2021 senesinde dünyada yüzde 13’lük bir artışla 81 milyonluk araç üretileceği, Avrupa’da ise 18,5 milyonluk bir araç üretileceği öngörülüyor. Tedarik sanayicilerinin ihracatta ana sanayiye göre kaybı daha az. Şu anlama gelebilir, araç satışı Avrupa’da hala hızlı değil ama üretim tarafında bir hızlanma var. Dolayısıyla bizden aldıkları parçalar orada üretime gidiyor fakat henüz daha satılmıyor. Otomotiv üretim performansı açısından haziran-temmuz aylarında geçtiğimiz yılı yakaladığımızı görüyoruz. Tabii ki, en iyiyi baz aldığımız 2017 yılına göre yaklaşık yüzde 37 gerideyiz. Buna rağmen, iç pazardaki yüksek talep üretimi tetikliyor. Türkiye’de iç pazarın bu kadar büyük patlayacağını tahmin etmiyordum. İnanılmaz bir talep var. Tamamen dünyadan ayrıştığımız bir tablo. Avrupalı meslektaşlarımızla konuşuyoruz ve ‘İnsanlar nasıl araç satın alıyorlar’ diye soruyorlar. Bizce Türkiye, birkaç yılın birikmiş ihtiyacını gideriyor. Nisan-mayısta bile iyiyiz. Haziran ayına baktığımızda satışlar geçen seneye göre yüzde 65, temmuza baktığımızda yüzde 384 arttı. 2017’ye baktığımızda ise yüzde 30’luk bir düşüş var. Bu oranların büyüklüğü, tabii ki 2019’un çok iyi bir yıl olmamasından da kaynaklanıyor.''
''Sektörün kapasite kullanımı çok iyi bir seviyeye geliyor''
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yazıcı ise sektörün şu anda geleceğinin daha iyi göründüğünü ve yüksek tempo ile çalıştığını belirterek, ''En kötü günler geride kaldı diyebiliriz. Otomotiv endüstrisi olarak salgının ilk anlarında çok iyi bir sınav verdiğimize inanıyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Yazıcı, herkesin evde olduğu dönemde fabrikalarda siperlik ve sağlık ürünleri ürettiklerini anımsatarak, ''Şimdi ise sosyal mesafe ve sağlık önlemleri açısından üst düzey çalışmalar yapıyoruz. Düzenli testler ve anında izolasyona dikkat ediyoruz. Üretim tarafında, kendi üyelerimiz üzerinden OEM’lerin üretim tahminlerine bakıyoruz. Orada gördüğümüz kadarıyla eylül, ekim, kasım ve aralık dönemi doluluk açısından yüzde 90 ile 92 arasında değişiyor.
Yani, sektörün kapasite kullanımı çok iyi bir seviyeye geliyor. Avrupa tarafında da pazar bu haliyle devam eder, pandemide 2. dalga veya yeni bir problemle karşılaşmazsak yılın son 4 aylık bölümü çok iyi olacak diyebiliriz.'' değerlendirmesinde bulundu.
''Tedarik sanayisi ihracattaki daralmadan daha az etkilendi''
Kemal Yazıcı, haziran ve temmuz aylarında ihracat açısından tedarik sanayinin ana sanayiye göre daha iyi toparlandığının altını çizerek, ''Önümüzdeki dört ayda ise Türkiye’deki OEM’lerin daha çok üreteceğini ve geçmiş aylara göre ihracatlarını önemli oranda artıracaklarını tahmin ediyoruz. Bu bağlamda, otomotiv sektörü ihracatında ocak-temmuz döneminde toplam 7 ayda yaşanan 4,8 milyar dolarlık ihracat kaybının durma eğilimine gireceğine inanıyoruz.'' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye tedarik sanayisinin yarattığı değer ve 30 yılı aşkın tecrübesiyle önemli bir itici güç olduğunun altını çizen Yazıcı, şunları kaydetti:
''461 üyemizle ülkemizi hem yurt içinde hem de yurt dışında çok iyi şekilde temsil ediyoruz. 32 şehirdeki 453 fabrikamızla Türkiye ekonomisine yılda ortalama 25 milyar dolar ciro, 10,6 milyar dolar ihracatla katkı sağlıyoruz. Diğer yandan, gelişen teknolojilerle birlikte Ar-Ge’ye verdiğimiz önem de her geçen gün artıyor. TAYSAD üyelerinin 187 adet Ar-Ge ve Tasarım Merkezi bulunuyor.
Ciromuzdaki Ar-Ge oranı ise yüzde 2,5 ile Türkiye ortalamasının bir hayli üzerinde. Önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde Ar-Ge’ye yapılan yatırımların etkisini göreceğimize olan inancımız tam. Kendine ait tasarımlarımız ve patentli teknik çözümlerimiz var. Yalnızca 2019 yılında 37 yeni patent ve 30 faydalı modeli otomotiv sektörüne kazandırmış durumdayız.
Bunlar tabii ki gelişmiş ülkelere göre yüksek seviyelerde değil ama çok önemli göstergelerdir. Otomotiv Tedarik Sanayi olarak yeni teknolojilerin önemini biliyor ve yeni parça ve sistemler üzerinde çalışıyoruz. Türkiye’de üretim yapan tüm OEM firmaları ile bu parçalar üzerinde çalışmaya hazır ve istekli olduğumuzu da değişik platformlarda ifade ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Bu konuda hızlanabilmek için OEM firmaları ve tedarikçilerin kol kola beraber hareket etmesi ve ilgili Bakanlıkların da gerekli desteği vermesi gerekiyor.''