Çinliler İsveçliler ile birleşiyor

Yapılan ortak açıklamaya göre, Geely'nin İsveç merkezli Volvo ile birleşerek tek bir şirket haline gelmeyi istemesinin altında, finansal ve teknolojik sinerjinin artırılması yatıyor. Geely ile Volvo'nun birleşmesinin iki şirketin bünyesindeki Geely, Volvo, Lynk & Co, Polestar gibi markaların kimliğini koruyacağı ve yeni şirketin Hong Kong borsasında işlem göreceği aktarılıyor.

Çinli otomotiv üreticisi Geely'nin kontrolünde olan Volvo'nun, çatı şirketi ile birleşmeyi düşündüğü bildirildi.

Yapılan açıklamaya göre, iki şirketin birleşmesi ile finansal ve teknolojik sinerjinin artırılması hedefleniyor. Öte yandan, söz konusu birleşmenin otomotiv sektöründeki dönüşümde lider olma amacı taşıdığı da belirtiliyor.

Geely ile Volvo'nun birleşmesinin iki şirketin bünyesindeki Geely, Volvo, Lynk & Co, Polestar gibi markaların kimliğini koruyacağı da aktarılıyor.

Ayrıca, Geely'nin kontrolünde olan Lotus ve Proton'da Volvo'nun da söz sahibi olacağı kaydediliyor.

HONG KONG VE STOCKHOLM'DE İŞLEM GÖRECEK

Olası birleşme ile oluşacak yeni şirketin Hong Kong borsasında işlem göreceği, fakat aynı zamanda Stockholm borsasına da kote olacağı bilgisi paylaşılıyor.

Yeni şirketin yönetim kurulunun nasıl şekilleneceği hakkında ise henüz bir bilgi bulunmuyor.

Geely 2010 yılında Volvo'yu Ford'dan 1.3 milyar dolara satın almıştı. Satın alma sonrası teknoloji paylaşımına giden iki üretici, Volvo XC40 ve Lynk & Co modellerinde ortak platform geliştirmişti.

Geely 2019'da 1.36 milyon adet araç satarken, Volvo'nun geçen yılki satışları 700 bin adet seviyesindeydi. Geely'nin Daimler'de de yüzde 9.7 oranında hissesi bulunuyor.

ORTAKLIKLAR SEKTÖRÜN GÜNDEMİNDE

Son dönemde küresel otomotiv endüstrisindeki birleşmeler dikkat çekiyor.

İtalyan-Amerikan ortaklı FCA ile Fransız PSA'nın birleşme kararı 2019'a damga vururken, Volkswagen ile Ford'un da elektrikli otomobiller ve ticari araçlar üzerine yaptığı işbirliği geçen yılın dikkat çeken gelişmelerinden olmuştu.

Ayrıca, eski CEO'su Carlos Ghosn'un yolsuzluk suçlaması ile tutuklanmasının ardından bitme noktasına gelen Renault-Nissan İttifakı'da, yapılan yönetim değişikleri de şimdilik geleceğini garanti altına almış gibi görünüyor.