Mercedes'in patronundan çarpıcı açıklamalar

Mercedes-Benz markasının üreticisi Daimler AG Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Dieter Zetsche, ''Eğer otomotiv sektörü kuvvetli olmaya devam ederse Türk ekonomisi büyümeye devam eder ve Türkiye ekonomisi o kadar büyür ki AB'ye güzel bir katkıda bulunur'' dedi.

Mercedes-Benz Türk ve Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) işbirliğiyle düzenlenen ''Türk Otomotiv Yan Sanayicileri Günü'' etkinliğinde konuşan Zetsche, İstanbul'da doğduğunu, çocukken Almanya'ya döndüğünde Almanca'yla birlikte Türkçe'de konuştuğunu dile getirerek, hem geçmişi hem de Mercedes dolayısıyla Türkiye'ye bağlı olduğunu, bu bağı güçlendirmek için de her fırsatı değerlendirdiğini kaydetti.

Düzenlenen etkinliğin şirket için olduğu kadar, kendisi açısından da önemli olduğuna değinen Zetsche, şöyle konuştu:

''Türkiye'de ulusal ve uluslararası 17 otomotiv üreticisi var. Toplam üretim kapasitesi 1,2 milyon ünitenin üzerinde. Otomobil icat edildikten 126 yıl sonra otomotiv sektörü hala büyüyen bir sektör. Bu, Türkiye için de çok önemli. Türkiye'de de dünyanın başka yerlerinde olduğu gibi otomotiv sektörü, ekonominin motorlarından birisi, ekonomiyi büyüten bir sektördür. O yüzden Türkiye'nin uzun vadeli ekonomik performansı son derece etkileyici ve başarılıdır.''

Zetsche, burada kişi başına düşen gelirin son 10 yıl içinde 3 katına yükseldiğini, ekonomide önümüzdeki 15 yıl içinde iki katına çıkacağının beklendiğini bildirdi.

Türkiye'nin çok ciddi büyüme dinamiklerini gösterdiğini anlatan Zetsche, Avrupa'da bazı ülkelerin bunun sadece hayalini kurabildiğini ve hayalini kurmaktan öteye gidemeyeceğini ifade ederek, Türkiye'de otomotiv sektörünün büyük rol oynadığını kaydetti.

-''Almanya, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı''

Zetsche, Türkiye'nin, dünyanın en büyük ekonomileri içinde 15'inci sırada olduğunu, daha da gerçekleştirmesi gereken büyük bir potansiyelin bulunduğunu ifade ederek, ''Eğer otomotiv sektörü kuvvetli olmaya devam ederse Türk ekonomisi büyümeye devam eder ve Türkiye ekonomisi o kadar büyür ki AB'ye güzel bir katkıda bulunur'' şeklinde konuştu.

Bu durumun Almanya'yı rahatlatan iyi bir haber olduğuna işaret eden Zetsche, Almanya'nın Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğunu, 2011 yılında karşılıklı ticaret rekoru kırarak 31,1 milyar Avro'ya ulaştığını dile getirdi.

İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin Daimler için de çok iyi bir şey olduğunu vurgulayan Zetsche, ''Bunun gibi büyük ekonomilerle birlikte çalışmak demek, sanayileşmiş ülkelerle çalışmak anlamına geliyor'' dedi.

Zetsche, Türkiye'de aynı zamanda mobilite hareketlilik talebinin arttığını vurgulayarak, gelecek 10 yıl içinde dünyadaki otomotiv sektörlerinin yıllık 40 milyon üniteye ulaşacağının ön görüldüğünü, bu talebin çoğunluğunun da Batı Avrupa ve Japon pazarlarının dışından geleceğini anlattı.

Türkiye'nin bu dinamiği çok güzel temsil ettiğine işaret eden Zetsche, ''Şu anda Türkiye'de 10 kişiden birinin zaten otomobili var. Herkes otomobil sahibi olmak ve mobilite kazanmak, otomobille seyahat etmek istiyor. Türkiye'de otomobil satın alanların sayısı hızlı bir şekilde artmaya devam ediyor. Buna benzer olumlu gelişmeleri, diğer pazarlarda da görmekteyiz. Artan mobilite özgürlüğü  refahı getirir. Geçtiğimiz 10-20 yıl içinde hep şunu gördük, müşteriler ismine güvenebilecekleri markaların peşindeler. Mercedes markası, kuvvetli bir markadır. Premium segmenti içinde Türkiye'de en güvenilir markadır'' ifadesini kullandı.

-''Mustafa Kemal Atatürk, ilk müşterilerimizden''

Daimler'in, Türkiye'de ciddi kökler saldığını belirten Zetsche, şunları kaydetti:

''Biz burada kök salabilmek için çok güzel ve elverişli bir toprak bulduk. Avrupa'da otomobiller çok az kullanılırken bile Daimler ilk bayisini İstanbul'da açmıştır. İlk bayimizi burada açtığımızda Mustafa Kemal Atatürk'ün kendisi, ilk müşterilerimizden biri olmuştur. Bu ülkede 90 yıldan uzun bir süredir bulunuyoruz. Türkiye ile tek ilişkimiz iş de değil. İşin de ötesinde ilişkimiz var. Alman turistler için Türkiye, en çok seyahat edilen ülkeler içindedir.''

Zetsche, Türkiye'nin kendileri için önemli bir üretim üssü olduğunu dile getirerek, ilk defa otobüs üretmeye 1986 yılında boğazın kenarında başladıklarını, bunun da Almanya dışında en çok gurur duydukları üretim üslerinden biri haline geldiğini söyledi.

-Kalite standardı-

Dr. Dieter Zetsche, bir aracın Türkiye'de yapılmasıyla Almanya'da yapılması arasında fark bulunmadığına işaret ederek, ''Üzerinde 'Daimler' yazdığı, bunu Daimler ürettiği sürece nerede olursa olsun zaten mükemmel bir araç demektir. Otobüs üretimimizin çok önemli bir kısmını Türkiye'ye aldık. Hoşdere Fabrikası'nda, dünyanın en modern otobüs fabrikalarından birinde üretim yapıyoruz. Aynı zamanda Aksaray'da ürettiğimiz Mercedes kamyonları var. Bu yine Türkiye'de pazar lideridir ve sadece Türkiye'de de değil, 50 ülkeye buradan üretilip ihraç edilmektedir'' şeklinde konuştu.

Türk kamyon ve tır pazarının Mercedes markasını sevdiğini vurgulayan Zetsche, geçen yıl satışları yüzde 50'ye yakın bir oranda artırmayı başardıklarını kaydetti.

Zetsche, 1960'lı yıllardan beri 710 milyon Avro'luk yatırım yaptıklarını hatırlatarak, yüzlerce otobüs ve kamyon üretmenin yanı sıra insanların, eğitimi ve beceri kazanmalarına yatırım yaptıklarını, Aksaray'da eğitim merkezi açarak Türkiye'nin geleceğini yaratabilecek gençlere eğitim verdiklerini vurguladı.

-Tedarikçilerle işbirliği-

Zetsche, Türkiye Daimler ailesi içinde 5 bin kişinin çalıştığını ifade eden Zetsche, parça ve yedek parçaları, Türk tedarikçilerinin sağladığını, onların yaptığı işten de son derece mutlu olduklarını ifade etti.

Türkiye'deki işin başarılı olmasının bir nedeninin de güvenilir tedarikçi ve bayilerle birlikte çalışmaktan kaynaklandığını belirten Zetsche, Türkiye'de yeni ürünlere, yeni teknolojiye ve yeni pazarlara yatırım yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Zetsche, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''130 milyon Avro'yu 2016 yılına kadar Aksaray'da yatırım olarak harcayacağız. Yatırımlarımızı mümkün olduğunca etkin şekilde yapmak zorundayız. Bu yatırımları yaparken sürekli iyileşme, etkinlik amacımız olmalı. Tedarikçilerimizle bir araya gelerek, yenilikçilik üzerine çalışmalar yapmamız gerekiyor. Burada amacımız sadece maliyet azaltma değil. Aynı zamanda amacımız yenilikçiliktir. Sektördeki tüm tedarikçilerimizin, en iyi, en yenilikçi fikirlerini bize getirmeleri konusunda teşvik ediyoruz. Tedarikçi tabanımızı yeni yüzlerle zenginleştirmek istiyoruz. Bu nedenle bu toplantıyı düzenledik. İstekli ve kararlı bir şekilde ihracata hazır üretim yapmanız çok önemli.''